Otel ve Restaurant Dergisi Ocak 2019 Röportajımız

Türkiyede otel ekipmanları ve temizlik sektörünün köklü grupların IBC Group Of Companies, otel ekipmanları ve temizlik makineleri alanına yönelik yatırımları ve yenilikleriyle pazardaki liderliğini koruyor. Titiz çalışma ve otokontrol prensibinden vazgeçmeyerek, mükemmel bir iş için kusursuz olmak inancıyla 1927 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren grubun Horeca kanalına dönük inovatif marka ve ürünlerini IBC Group Of Companies Yönetim Kurulu Üyesi / Ekonomist Aybüke Balabanlı anlattı.

IBC  Group  Of  Companies’i  kuruluş  ilkeleri  ve  tarihçesiyle  anlatabilir  misiniz?  Firmanızı  farklı  ve  başarılı  kılan  unsurlar  nelerdir?

Grubumuz  1927  kuruluşlu  olup,  Türkiye’nin  ilk  müteşebbis  ailelerinden  birine  aittir.  IBC  Group  Of  Companies  olarak,  titiz  çalışma  ve  otokontrol  prensibimizden  vazgeçmiyor,  mükemmel  bir  iş  için  kusursuz  olmamız  gerektiğini  biliyoruz.  İş  hayatına  rasyonel  bakıyor,  tecrübelerimizin  yansımalarını  ise  ürün  konseptimizi  yansıtıyoruz.  Bu  yüzdendir  ki,  sektöründe  dünyanın  en  iyi  ve  en  büyük  firmalarıyla  iş  ortaklığı  yapıyor  ve  bu  iş  ortaklıklarını  sürdürebiliyoruz.  Sürdürülebilir  bir  marka  olabilmek  adına  ise  müşteri  memnuniyeti  ve  satış  sonrası  servis  en  önem  verdiğimiz  iki  vazgeçilmez  unsurumuzdur.  Modern  çağa  ayak  uydurarak  sürekli  yeni  trendlerle  yol  alıyor,  teknoloji  ve  yeni  trendleri  aynı  paralel  doğrultuda  ilerletiyoruz.  Orta  ve  uzun  vadeli  planlar  yapıp,  müşterilerimizin  taleplerine  göre  şekilleniyor  ve  müşterilerimize  kalite  odaklı  hizmetler  sunuyoruz.  İnşaat  sonrasında,  işletmeye  açılacak  bir  iş  yerinin  grubumuz  tarafından  %30  –  %35  oranında  ihtiyaçlarını  karşılanmaktadır.  Küçük  işlerle  uğraşıp  çok  zaman  kaybedeceğimize  büyük  projelerle  hep  yol  alıyor,  büyük  yollar  kat  ediyoruz.  Bu  sahip  olduğumuz  misyon  ve  vizyonlarımız  ise  bizi  hem  farklı  kılıyor  hem  de   başarılı  olmamızı  sağlayıp,  başarımızı  sürekli  hale  getiriyor.

Sahip  olduğunuz  marka  ve  ürün  kalemleriniz  oldukça  fazla.  Son  dönemde  markalarınızın  öne  çıkan  ürünleri  hakkında  bilgi  verebilir  misiniz?

Gıda  zehirlenmelerinin  son  zamanlarda  çok  yaygın  olması  ve  sanitasyona  verilen  önemin  artmasıyla  beraber  çok  fazla  talep  aldığımız  “Rubbermaid”  markamızın  iki  ürününden   bahsetmek  istiyorum.  İlk  olarak  Sanitasyon  nedir,  tam  anlamıyla  tanımlarsak;  halk  sağlığını  korumak  amacı  ile  yüzeylerden  gıda  kalıntıları,  mikroorganizmalar,  yabancı  maddeler  ve  temizlik  maddeleri  kalıntıları  gibi  kirlerin  uzaklaştırılması  için  alınan  önlemlerin  tümünü  ifade etmektedir. “Rubbermaid” ise saklama kaplarındaki renk kodlarıyla bu soruna kesin çözüm bulup, problemi ortadan kaldırmaktadır. “Rubbermaid Saklama Kapları”, gıda tehlikelerinden kaçınmanın en temel yolu olan çiğ ve hazır gıdaların ayrı tutulmasını kolaylaştırıp, bu sayede mutfakta güvenli ve sanitasyonlu ortamlar sunmaktadır. Bir diğer ürünümüz olan “Rubbermaid Bebek Mama Sandalyesi”dir. Bebeklerimiz veya çocuklarımız ister istemez ellerini her yere sürmekte olup daha sonrasında farkında olmadan ağızlarına ellerini götürmektedirler. Bu ürünümüzün microban oluşundan dolayı bakteri barınmaları yok eder, güvenlik kemeri sayesinde bebeklerimizin güveni sağlanır, tekerlekli oluşundan dolayı da kolay hareket eder ve ebeveynlerine böylece kolaylık sağlamaktadır. Aynı zamanda ekonomisine, bütçesine ve en önemlisi de müşterilerinin sağlığına büyük önem veren, kızartma yağını çok kullanan fastfood işletmelerinin, restoranların ve benzeri yerlerin  çok fazla tercih ettiği ürünümüz olan “Vito Yağ Temizleme Makinelerimiz” de müşterilerimiz tarafından çok fazla tercih edilmektedir. “Vito Yağ Temizleme Makinaları”, kızartma yağınızın ömrünü iki katına çıkartır, paranızı ve zamanınızı doğru kullandırır, müşterilerinize kızartarak sunduğunuz yiyeceklerin lezzetini artırıp, aynı zamanda ise müşterilerinizin sağlığını en iyi şekilde korumaktadır.

Yeni dönem için buradan paylaşmak istediğiniz projeleriniz, yeni yatırımlarınız var mı?

Gündemimizde yeni projelerimiz var. Ar- Ge departmanımız sürekli araştırmalar yapıp, üst yönetimimizle entegreli bir halde projeler üretip, planlamalar yapıyor. Yeni yapılacak yatırımlarımız ise, orta ve uzun vade düşünülüp, gelecek 5 yılımız bir aksilik çıkmadığı takdirde planlanmış durumdadır. Her yıl yüzde 25 ve 40 arasındaki büyüme hedefimizle gelecek 10 yıl içerisinde Türkiye’nin ilk 5.000 kurumu arasında yerimizi koruyup üst sıralara çıkmak için grupça çalışacağız.

Aybüke Hanım, biraz da sizi tanıyabilir miyiz?

Başarının bir günde elde edildiğine değil, başarının uzun soluklu bir yolculuk olduğuna inanıyorum.10 Eylül Ankara doğumlu olup, uluslararası bir üniversitenin ekonomi bölümünden mezun oldum. İşletme ve işletme yüksek lisansı ile donanımımı birleştirip, şu an  halen akademik kariyerimdeki yolculuğuma  devam ediyorum. Uluslararası bir üniversiteden mezun olduğum için yurt içi ve yurt dışı birçok meslektaşım ekonomistlerle iletişim halinde olmanın avantajlarını yaşıyor. 30’dan fazla ülke ile ticari iletişimde bulunup, uluslararası ticaret yapıyorum.

Son olarak bir ekonomist olarak 2019 turizmi hakkında neler düşünüyorsunuz?

Turizm sektörü Türkiye’nin cari açığını kapatan en belirgin sektörlerden biri. Ülkemiz için turizm sektörünün en önemli aktörlerinden biri olduğunu çok iyi ve net bir şekilde biliyoruz. Turizmde arz ve talebe göre fiyat dengesini iyi yönetip, bilinçli artışlarla desteklersek herhangi terör veya sıkıntılı bir durum yaşamadığımız takdirde 2019’un 2018’den daha iyi geçeceğine ve çift haneli büyümelere ulaşacağımıza inanıyorum. Geçmiş yakın yıllarda yaşanan üzücü olaylar sebebiyle turistler Türkiye yerine İspanya, Yunanistan, İtalya, Adriyatik kıyılarını seçtikleri için tablolarda büyük değişiklikler yaşamıştık. Bu tablo 2019 yılında Türkiye’nin pazara tekrardan girmesiyle, ülkemiz eski bulunduğu konuma tekrardan geri dönecektir. Her sektörde olduğu gibi teknoloji ve trendler en büyük değişken ve etkileyen unsurlardır ve sürdürülebilirlik en önemli faktörlerden biridir. Bu yüzden turizmde yeni trendleri yakalayabilmeli, turistlerin sadece yeme-içme ve konaklamaya değil, aynı zamanda çevre ve kültürün de bu gelişlerde etkili bir faktör olduğu unutulmamalıdır. Bu noktada kruvaziyer turizmine yatırımların canlandırılması önemli bir noktadır. Turizm ve seyahat endüstrisinde yeni trendler, insanların birçok ülkeyi kısa sürelerde ziyaretleriyle gelişiyor. Seyahat severler, yeni yerleri, yeni yemekleri gemi üzerinde ve deniz eşliğinde yapmaktan büyük keyif alıyorlar. Karaköy, Haliç, Antalya ve Türkiye’de hayata geçirilecek yeni kruvaziyer limanları ile Türkiye’nin kruvaziyer turizmi konusunda Avrupa’da çok üst sıralara yükseleceği düşüncesindeyim. Böylelikle Türkiye de limanlar çevresinde çok büyük ekonomik pazarlar oluşturulup, çeşitli iş sahalarıyla da desteklendiği takdirde yüksek miktarda istihdam da sağlanacaktır.

“Her yıl yüzde 25 ve 40 arasındaki büyüme hedefimizle gelecek 10 yıl içerisinde Türkiye’nin ilk 5.000 kurumu arasında yerimizi koruyup üst sıralara çıkmak için grupça çalışacağız.”